UMUT-SEN Statement: We stand with the Palestinian people against the attacks of the occupying Israel!
UMUT-SEN Statement: We stand with the Palestinian people against the attacks of the occupying Israel!
İşgalci İsrail’in saldırılarına karşı Filistin halkının yanındayız!
Filistinli direniş güçlerinin 7 Ekim Cumartesi günü işgalci İsrail’e karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonu sonrası bir haftadır dünyanın gözü önünde yaşanan çatışmalarda İsrail her gün sivil, yetişkin, çocuk Filistinlileri katletmeye devam ediyor. Hamas’ın saldırılarına cevap verdiğini iddia eden İsrail Devleti ise uluslararası soykırım tanımına dahi uyan bir etnik temizlik gerçekleştiriyor.
ABD ve Avrupa ülkeleri gibi emperyalist merkezler İsrail devletinin arkasında olduklarını açıklamak için sıraya giriyor. Filistin direniş güçleri ile İsrail Devleti eşit militer ve finansal güce ve etkiye sahipmiş gibi davranan egemenler, “İsrail’in meşru savunma hakkı”na ve “teröre karşı mücadelesi”ne vurgu yapıyor. Oysa İsrail Savunma Bakanı Gallant’ın video kaydı altında açıkladığı gibi, İsrail Devleti Filistin halkını yok etmeyi ve şu an dünyanın en büyük açık cezaevi olan Gazze’yi tamamen işgal etmeyi hedefliyor. Emperyalist güçler de bu planı destekliyor ve fonluyor.
Emperyalizmin kuşatmasına karşı dünyanın dört bir yanında işgal karşıtı, emekçi ve Filistin halkının özgürlüğünü savunan halklar protestolar düzenliyor. Bu protestolar dahi burjuva Avrupa devletleri tarafından saldırılara uğruyor (örn. İtalya) ya da yasaklanıyor (örn. Fransa ve Almanya). Bu esnada her savaş ve çatışma gibi bu katliam da sermayedarlar tarafından borsalara ve bilançolara nasıl yansıyacak diye takip ediliyor.
Türkiye’nin nesnel tarihi de İsrail Devletine ve onu fonlayan emperyalist düzene dair bu gerçekleri açıkça görmemizi gerektirir. Türkiye egemenleri de yıllardır işgalci İsrail devleti ile her türlü askeri ve ticari iş birliğini sürdürürken, Cumhur İttifakı hükümeti her Filistin gündeminde hamaseti elden bırakmıyor, İsrail ile tüm anlaşmaları iptal etmek ve Filistin direnişine destek vermek yerine taraflara itidal çağrısı yapıyor.
Bu yaşanan halklar arasında bir savaş değildir, işgalci ve kapitalist bir devletin açık uluslararası destekle yürüttüğü bir soykırımdır.
Cani piyasa cellatlarına karşı Filistin halkının özgürlük mücadelesinin yanındayız! Burjuvazinin emperyalist savaş politikalarına karşı işgal altındaki Filistin halkının yanındayız!
Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!
Filistin’e özgürlük!
İşgalci İsrail’in saldırılarına karşı Filistin halkının yanındayız!
Filistinli direniş güçlerinin 7 Ekim Cumartesi günü işgalci İsrail’e karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonu sonrası bir haftadır dünyanın gözü önünde yaşanan çatışmalarda İsrail her gün sivil, yetişkin, çocuk Filistinlileri katletmeye devam ediyor. Hamas’ın saldırılarına cevap verdiğini iddia eden İsrail Devleti ise uluslararası soykırım tanımına dahi uyan bir etnik temizlik gerçekleştiriyor.
ABD ve Avrupa ülkeleri gibi emperyalist merkezler İsrail devletinin arkasında olduklarını açıklamak için sıraya giriyor. Filistin direniş güçleri ile İsrail Devleti eşit militer ve finansal güce ve etkiye sahipmiş gibi davranan egemenler, “İsrail’in meşru savunma hakkı”na ve “teröre karşı mücadelesi”ne vurgu yapıyor. Oysa İsrail Savunma Bakanı Gallant’ın video kaydı altında açıkladığı gibi, İsrail Devleti Filistin halkını yok etmeyi ve şu an dünyanın en büyük açık cezaevi olan Gazze’yi tamamen işgal etmeyi hedefliyor. Emperyalist güçler de bu planı destekliyor ve fonluyor.
Emperyalizmin kuşatmasına karşı dünyanın dört bir yanında işgal karşıtı, emekçi ve Filistin halkının özgürlüğünü savunan halklar protestolar düzenliyor. Bu protestolar dahi burjuva Avrupa devletleri tarafından saldırılara uğruyor (örn. İtalya) ya da yasaklanıyor (örn. Fransa ve Almanya). Bu esnada her savaş ve çatışma gibi bu katliam da sermayedarlar tarafından borsalara ve bilançolara nasıl yansıyacak diye takip ediliyor.
Türkiye’nin nesnel tarihi de İsrail Devletine ve onu fonlayan emperyalist düzene dair bu gerçekleri açıkça görmemizi gerektirir. Türkiye egemenleri de yıllardır işgalci İsrail devleti ile her türlü askeri ve ticari iş birliğini sürdürürken, Cumhur İttifakı hükümeti her Filistin gündeminde hamaseti elden bırakmıyor, İsrail ile tüm anlaşmaları iptal etmek ve Filistin direnişine destek vermek yerine taraflara itidal çağrısı yapıyor.
Bu yaşanan halklar arasında bir savaş değildir, işgalci ve kapitalist bir devletin açık uluslararası destekle yürüttüğü bir soykırımdır.
Cani piyasa cellatlarına karşı Filistin halkının özgürlük mücadelesinin yanındayız! Burjuvazinin emperyalist savaş politikalarına karşı işgal altındaki Filistin halkının yanındayız!
Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!
Filistin’e özgürlük!